Şunu en başta söyleyeyim: yüz için güneş kremi sürmeden dışarı çıkmak, cep telefonunu şarj etmeden evden çıkmaya benziyor. İlk başta “idare eder” dersin, sonra günün ortasında pişman olursun.
Ama iş sadece “bir krem sürmek” değil. Doğru ürünü seçmek, doğru zamanda sürmek ve doğru miktarı bilmek çok önemli. Hadi gel, yüz güneş kremi hakkında bilmen gereken gerçekleri tek tek konuşalım.
Birçoğumuz “güneş kremi = tatil çantası” diye düşünüyoruz. Ama gerçek şu: zararlı UVA ve UVB ışınları her gün cildimize ulaşıyor. Kışın bulutların arasından bile geçiyorlar. Yani yaz–kış fark etmez, yüz güneş kremi her gün kullanmalısın.

Bunu karıştıran çok: “E zaten vücut için güneş kremim var, yüzümde de kullanırım.” Ama yüzün daha hassas, daha çabuk tahriş oluyor ve gözenek tıkanmasına müsait. O yüzden hafif yapılı, özel formüllü yüz için güneş kremi seçmek şart.
SPF, yani “Sun Protection Factor” rakamı seni aldatmasın. SPF 30 günlük kullanım için çoğu zaman yeterli. SPF 50 ise güneşte uzun vakit geçireceksen harika. Ama SPF 70–100 görürsen “oh mis, hiç yanmam” sanma. Daha yüksek SPF mucize yaratmaz, sadece seni psikolojik olarak rahatlatır.
Sabah sürüp akşama kadar korunuyorsun sanıyorsan büyük yanılgı! Yüz güneş kremi 2–3 saatte bir yenilenmeli. Hele ki terlediysen, yüzünü yıkadıysan ya da denize girdinse, mutlaka tekrar sürmen gerekiyor.
Fondöten, pudra ya da BB krem… Hiçbiri güneş kremi yerine geçmez. Ama güzel haber: Artık makyaj altına uygun, ince yapılı yüz güneş kremi çeşitleri var. Hem makyajını bozmuyor hem de koruma sağlıyor.

Kahverengi lekeler, çiller ve yaşlanma belirtilerinin en büyük sebebi güneş. İşte burada yüz için güneş kremi devreye giriyor. Düzenli kullandığında yeni leke oluşumunu engelliyor, mevcut lekelerin koyulaşmasını durduruyor. Yani aslında en iyi anti-aging ürünü cildine her gün sürebileceğin güneş kremi.
Bunu da çok soruyorlar. Cevap basit: nohut büyüklüğünde miktar yüz için ideal. Az sürersen koruma yetmez, çok sürersen de cildin yağlı ve parlak görünür. Dengeyi tutturmak önemli.
Sadece SPF yazıyor diye yetinme. Ambalajda “geniş spektrum” ibaresi olmalı. Çünkü:
Eğer havuza ya da denize giriyorsan evet. Ama “ben şehirde geziyorum” diyorsan, suya dayanıklı olmasına gerek yok. Normal bir yüz güneş kremi yeterli olur. Ama terlemeye meyilliysen, “water resistant” olanları seçmen mantıklı.
Koyu tenliler yanmıyor gibi görünebilir ama güneşin zararı sadece yanık değil. Lekeler, erken yaşlanma, hatta cilt kanseri riski herkes için geçerli. Yani ten rengi fark etmeksizin yüz için güneş kremi kullanmak şart.
Her krem aynı değil. Eğer yağlı cildin varsa “oil free” yazanları seç. Hassas cildin varsa parfümsüz, alkol içermeyen yüz güneş kremi senin için daha uygun.
Özetle dostum, yüz için güneş kremi bir tercih değil, bir zorunluluk. Her gün sürersen ileride daha genç, daha lekesiz ve daha sağlıklı bir cildin olur. Düşünsene, yıllar sonra bile senin cildin ışıl ışılken, başkaları “keşke ben de zamanında kullansaydım” diyecek.